Am Samstag, 13. September 2014, ging in Frankfurt am Main die 14. Ausgabe des Türkischen Filmfestivals Frankfurt erfolgreich zu Ende. Das Festival präsentierte vom 7. bis zum 13. September in Frankfurt, Offenbach, Langen und Mainz über 30 vor allem türkische Filme sowie einige deutsch-türkische und europäische Produktionen. Darüber hinaus lud es zu zahlreichen Rahmenveranstaltungen wie Konzerten, Podiumsdiskussionen und Filmwettbewerben ein.

„Jin“ räumt im Spielfilmwettbewerb

in fünf Kategorien ab

Zum Festival reisten viele türkische und deutsch-türkische Stars ins Rhein-­‐Main-Gebiet, darunter Mustafa Dok, Co-Produzent der Filme „Winter Sleep“ und „Jín“, Numan Acar, der sein Autorenfilm-Debüt „Vergrabene Stimmen“ vorstellte und die Schauspielerin und Sängerin Zuhal Olcay, die in der Türkei ein Mega-Star ist.

Außerdem kürte beim Spielfilmwettbewerb des Festivals eine hochkarätige Jury aus deutschen Filmexperten in sieben Kategorien die besten aktuellen Produktionen des türkischen Kinos mit dem Festival-Preis „Goldener Apfel“. Dieser Preis wurde im vergangenen Jahr ins Leben gerufen und gilt in der türkischen Filmszene bereits als wichtige Auszeichnung. Der große Festival-Gewinner heißt „Jín“. Das Drama wurde nicht nur als „Bester Film“ ausgezeichnet, er gewann den „Goldenen Apfel“ auch in den Kategorien „Beste Regie“ (Reha Erdem), „Beste Kamera“ (Florent Herry), „Bestes Drehbuch“ (Reha Erdem) und „Beste Filmmusik“ (Hildur Gudnadottir). Der Film erzählt die Geschichte eines 17-jährigen Mädchens, das vor den Kämpfen zwischen Guerilla und Armee in die schöne und einsame Bergwelt Kurdistans flüchtet.

 

Die Auszeichnung „Beste Darstellerin“ teilen sich zwei Gewinnerinnen: Die junge Schauspielerin Miray Akay für ihre Leistungen in den beiden Filmen „Halam Geldí (My Aunt Is Here)“ und“ Eve Dönüs Sarikamis 1915 (Die Heimkehr – Sarikamis 1915)“ sowie Jale Arıkan für „Zerre (The Particles/Teilchen)“. Als „Bester Darsteller“ wurde Ercan Kesal für seine Rolle in „Yozgat Blues“ mit dem „Goldenen Apfel“ geehrt.

Die Jurymitglieder: Claudia Tronnier (Leiterin der ZDF‐Redaktion „Das kleine Fernsehspiel“), Buket Alakuş (Regisseurin, u.a. „Einmal Hans mit scharfer Soße“), Martina Priessner (Filmemacherin), Ruediger Suchsland (Filmkritiker), Elena Trifonova (Filmproduzentin), Hannes Karnick (Dokumentarfilmer), Daniela Sannwald (Kuratorin).

 

Stimmen zum Festival:

GEWINNER 2014

Altın Elma Ödülleri:

 

Bester Film

En iyi film: Jin

 

Beste Regie /

En iyi yönetmen:

Reha Erdem (Jin)

 

Bestes Drehbuch /

En iyi senaryo:

Reha Erdem (Jin)

 

Beste Kamera /

En iyi görüntü yönetmeni:

Florent Herry (Jin)

 

Beste Filmmusik /

En iyi müzik:

Hildur Gurnadottir (Jin)

 

Beste Darsteller /

En iyi erkek oyuncu:

Ercan Kesal (Yozgat Blues)

 

Beste Darstellerin

En iyi kadın oyuncu:

Miray Akay (Halam Geldi ve

Eve Dönüş Sarıkamış 1915)

ve Jale Arıkan (Zerre)

Festivalleiter Hüseyin Sıtkı zog ein überaus positives Resümee:

„Ich sehr bin glücklich darüber, dass unser Festival auch in diesem Jahr wieder zahlreiche Gäste aus Deutschland, der Türkei und  aus der ganzen Welt begeistern konnte. Das Festival hat sich inzwischen als ein Kultur-­‐Highlight etabliert und überzeugt nicht nur mit seinen Filmen, sondern schafft es mit Projekten wie ‚Das Türkische Filmfestival Festival im Gefängnis’, ‚Das Türkische Filmfestival in der Schule’, Konzerten und Diskussionen die verschiedenen Kulturen zusammen zu bringen.“

Fotoğraflar: © Nurettin Çiçek

ALTIN ELMA ‘JIN’E

Reha Erdem’in ‘Jin’ filmi, 14. Frankfurt Türk Film Festivali uzun metrajlı film ödüllerini topladı.  Beş dalda ‘Altın Elma’  ödülünü alan ‘Jin’, dağdaki örgütten kopmak isteyen bir kızı trajedik öyküsünü anlatıyor

14. Frankfurt Türk Film Festivali son gününde ‘Altın Elma’ uzun metrajlı film ödülleri verildi Festival kapsamında ikinci kez verilen ‘Altın Elma’ ödüllerinden beşini ‘Jin’ filmi aldı. Dağdaki silahlı örgütten kaçma çabası sırasında dağda yapayalnız kalan Jin adlı kızın trajedik öyküsünü anlatan Reha Erdem’in ‘Jin’ filmi, en iyi film, yönetmen, senaryo, müzik ve görüntü ödüllerini aldı. Frankfurt Cinestar Metropolis sinema salonunda düzenlenen ödül törenini gazeteci Nadide Kepçe sundu. Festivalde en iyi erkek ödülü ikinci kez Ercan Kesal’a, en iyi kadın ödülü ise Miray Akay (Halam Geldi ve Geri Dönüş Sarıkamış 1915) ile Jale Arıkan (Zerre) verildi. Yedi kişilik Alman jüri kısa metrajlı için başvuran filmleri değerlendirmeye tabii tutmadı.

 

‘Çok yorulduk, koştuk, değdi’

Festival Başkanı Hüseyin Sıtkı bir hafta süren festivalin kendilerini çok yorduğunu ifade ederek “Yorulduk, koştuk, enerji sarfettik. Sonuçtan hepimiz çok memnunuz. Burada yaşıyoruz. Almanya’daki toplumun bir parçasıyız. Uyum ve toplumsal barışa katkıyı en iyi şekilde filmler aracıyla verebileceğimizi düşünüyoruz. Jürimiz bu isteğimize en güzel örnektir” diye konuştu.

 

İkinci kez aldı

‘Jin’in yönetmeni ve senaristi Reha Erdem festivale gelemediği için ödülleri onun adına filmin başrol oyuncu Deniz Hasgüler aldı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ali Altınhan, ‘Jin’ filmini çok beğendiğini belirterek “Yeni barış süreciyle geleceğin umudunu taşıyoruz” ifadesini kullandı. En iyi erkek oyuncu ödülünü ikinci

kez alan Ercan Kesal ise “12 Eylül benim doğum günümdü. Beni ödül vermek için çağırmışlar. Ancak 12 Eylül aynı zamanda tarihimizin en karanlık bir günü. Umarım bu tür çalışmalar o karanlık günlerin bir daha yaşanmamasına vesile olur” dedi.

 

Filmden sonra hastaneye gitmiştik’

Halam Geldi ile dördüncü büyük filmde rol alan genç yıldız, 2014 Altın Elma ödüllü Miray Akay şunları söyledi: “Sarıkamış 1915 “Oyunculuğu severek yapıyorum. Zor koşullarda da çalıyabiliyorum. Örneğin Eve Dönüş Sarıkamış filminin çekerken çok soğuk olması nedeniyle gerçekten titremiştik. Filmin bitiminde hepimiz hastenedeydik. Önceliğim konservatuarda okumak. Ancak film çekmeyi asla bırakmayacağım”

 

Kış Uykusu filmini de yapmıştı

Nuri Ceylan’ın Cannes’te 2014 Altın Palmiye ödüllü Kış Uykusu filmin ortak yapımını da üstelenen yapımcı Mustafa Dok ise  “Reha Erdem gibi usta sinemacının bir eserini hiç düşünmeden destekliyorsunuz. Filmi barış sürecine ve kirli savaşın son bulması için çok güzel katkı sağlayacağını düşünerek gerçekleştirdik. İnsanlara savaşın çok saçma olduğunu hissetterebilirsek ne mutlu bize. Her türlü ırkçılığa, her türlü savaşa karşıyım” dedi.

Kaynak:

Fotoğraflar: © Kazım Doğan